oben erwähnt

listen to the pronunciation of oben erwähnt
Немецкий Язык - Турецкий язык

Определение oben erwähnt в Немецкий Язык Турецкий язык словарь

obenerwähnt
{'o: bın'erve: nt} yukarıda adı geçen
obenerwähnt
yukarıda adı geçen
obenerwähnt
adı geçen
obenerwähnt
yukarıki
Английский Язык - Турецкий язык

Определение oben erwähnt в Английский Язык Турецкий язык словарь

above
yukarıda

Yukarıda bahsedilen posta öğesi usulüne uygun şekilde teslim edilmiştir. - The above-mentioned mail item has been duly delivered.

Onlar yukarıdaki katta yaşıyor. - They live on the floor above.

above
{s} yukarıdaki

Lütfen yukarıdaki yorumlarımı önemseme. - Please ignore my comments above.

Affedersiniz; yukarıdaki makalede üç hata göstermeme izin verin. - Excuse me; allow me to point out three errors in the above article.

above
-e hakim olan
above
önceden anılan
above
tepede
above
-den çok
above
-den üstün
above
anılan
above
altındaki

Bir buzdağının su altındaki parçası su üstündeki parçasından çok daha büyüktür. - The part of an iceberg under the water is much larger than that above the water.

above
üstteki
above
cennette
above
fazla

Beş rubleden fazla ödeme yapmayınız. - Don't go above five rubles.

Fenolftalein, 10.0 ya da daha fazla bir pH'a sahip olan bir baz varlığında parlak mora dönüşecektir ve 8.2 ya da daha az bir pH değerine sahip bir çözeltinin varlığında renksiz kalacaktır. - Phenolphthalein will turn fuchsia in the presence of a base with a pH of or above 10.0 and will remain colorless in the presence of a solution with a pH of or below 8.2.

above
daha çok

O, onura her şeyden daha çok değer verir. - He values honor above anything else.

above
yukarı

Yukarıda verilen örneğe bak. - See the example given above.

Yukarıdaki bulutlar hızlı ilerledi. - The clouds above moved fast.

above
önce

Her şeyden önce sağlıklı olmak istiyorum. - Above all, I want to be healthy.

Televizyon şiddet gösteriyor, her şeyden önce daha genç insanları etkiler. - Television shows violence, which influences, above all, younger people.

above
üzerindeki

Ben, 300 doların üzerindeki bir kamerayı maddi olarak karşılayamam. - I cannot afford a camera above 300 dollars.

Elli santigrad derecenin üzerindeki sıcaklıklara maruz kalma. - Do not expose to temperatures above fifty centigrade.

above
the yukarıki, yukarıdaki, (sayfanın) yukarısında bulunan; daha önceki (bölüm/paragraf/satır/sayfa): The above picture depicts the city
above
yukarıda olan
above
(isim) yukarıda olan şey
above
gökteki
Немецкий Язык - Английский Язык
aforementioned
above-named
above-mentioned
aforesaid
foregoing
above mentioned (a/m)
mentioned above
preceding
above
am , above mentioned
above-quoted
wie oben erwähnt
as mentioned above
obenerwähnt
above mentioned