o nun

listen to the pronunciation of o nun
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение o nun в Турецкий язык Турецкий язык словарь

onun
O zamirinin tamlayan durumu eki almış biçimi
Турецкий язык - Английский Язык
he s
onun
his

This is John and that is his brother. - Bu John'dur ve o da onun biraderidir.

His name is Tomoyuki Ogura. - Onun adı Tomoyuki Ogura.

onun
her

I find her appearance attractive. - Onun görünümünü çekici bulurum.

I don't know anything about her family. - Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.

onun
its

The eye of a hurricane is its center. - Bir kasırganın gözü onun merkezidir.

By 2030 twenty-one percent of its population will be over sixty-five. - 2030'a kadar onun nüfusunun yüzde yirmi biri altmış beş yaşından büyük olacak.

onun
hers

Tom told Mary that he didn't think it was a good idea for her to go jogging in the park by herself. - Tom Mary'ye onun parkta tek başına yürüyüşe gitmesinin iyi bir fikir olduğunu düşünmediğini söyledi.

We compared his work with hers. - Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.

onun
thereof
onun
his; her; its
o nun

    Турецкое произношение

    ō nʌn

    Произношение

    /ˈō ˈnən/ /ˈoʊ ˈnʌn/
Избранное