nearest date, time, space, or order

listen to the pronunciation of nearest date, time, space, or order
Английский Язык - Турецкий язык

Определение nearest date, time, space, or order в Английский Язык Турецкий язык словарь

next
{s} sonraki

Sonraki tren ne zaman ayrılacak? - What time does the next train leave?

Sonraki durakta trenden ineceğim. - I'm getting off the train at the next stop.

next
{s} ertesi

Tom Mary'ye ertesi gün boş olup olmadığını sordu. - Tom asked Mary if she was free the next day.

Bir saat aldım ve ertesi gün onu kaybettim. - I bought a watch and I lost it the next day.

next
bundan sonraki

Prens Charles bundan sonraki İngiliz kralı olacak. - Prince Charles will be the next British king.

Bundan sonraki cadde nedir? - What is the next street after this?

next
en bitişik
next
{f} sonra

İtfaiye gelmeden yangın sonraki binaya yayıldı. - The fire had spread to the next building before the firemen came.

Daha sonra ne olacağını anlatmak yok. - There is no telling what will happen next.

next
bundan sonra

Lütfen bundan sonra ne yapmam gerektiğini bana söyler misiniz? - Would you please tell me what I should do next?

Prens Charles bundan sonraki İngiliz kralı olacak. - Prince Charles will be the next British king.

next
önümüzdeki

Önümüzdeki ay keman çalmaya başlayalı beş yıl olacak. - Next month it'll be five years since he began playing the violin.

Önümüzdeki ay onun bir bebeği olacak. - She will have a baby next month.

next
yanı başındaki
next
bitişik komşu

Bitişik komşunun misafiri çok hurma yiyen bir misafirdir. - The next-door neighbour's guest is a guest who eats lots of persimmons.

Tom Mary'ye bitişik komşuya gitmesini ve komşunun yardıma ihtiyacı olup olmadığını anlamasını söyledi. - Tom told Mary to go next door and see if the neighbors needed any help.

next
daha sonra

Tom daha sonra ne yapması gerektiğini merak ederek merdivenlerin alt kısmında oturdu. - Tom sat at the bottom of the stairs wondering what he should do next.

Ben onun daha sonra ne zaman geleceğini bilmiyorum. - I am uncertain when he will come next.

next
next door yanındaki ev
next
adv.sonra: adj.sonraki,sonraki
next
(zarf) daha sonra, bir sonra, ardından
next
ondan sonra
next
{s} ertesi: the next day ertesi gün
next
en yakın
next
hemen hemen
next
yanında

Onun yanında, ben bizim sınıfta en hızlı koşucuyum. - Next to him, I'm the fastest runner in our class.

Bay Johnson'ın evi evimin yanındadır. - Mr Johnson's house is next to my house.

next
yanına

O, otobüste onun yanına oturdu. - She sat next to him on the bus.

Tom konserde Mary'nin yanına oturdu. - Tom sat next to Mary at the concert.

next
{s} bitişik

Tom, bitişik odadaki ebeveynlerinin ne konuştuğunu duyup duyamayacağını anlamak için kulağını duvara dayadı. - Tom pressed his ear against the wall to see if he could hear what his parents were discussing in the next room.

Tom bitişik odadan gelen bir müzik duydu. - Tom heard some music coming from the next room.

Английский Язык - Английский Язык
next