mutluyum

listen to the pronunciation of mutluyum
Турецкий язык - Английский Язык
i am happy
mutlu
(isim) Happy

As long as you are with him, you can't be happy. - Onunla beraber olduğun sürece mutlu olamazsın.

Though he is rich, he is not happy. - O zengin olmasına rağmen mutlu değil.

mutlu
{s} merry

I wish you all a merry Christmas and a happy new year. - Hepinize Mutlu Noeller ve mutlu bir yeni yıl diliyorum.

Merry Christmas and a Happy New Year! - Mutlu Noeller ve Mutlu bir Yeni Yıl.

mutlu
{s} delighted

We were delighted to hear of his success. - Onun başarısını duymaktan mutlu olduk.

I am delighted at your success. - Ben başarınızdan mutluluk duyuyorum.

mutlu
blessed
mutlu
{s} contented

I think Tom is contented. - Tom'un mutlu olduğunu düşünüyorum.

No matter how rich he may be, he is never contented. - Ne kadar zengin olursa olsun, o asla mutlu değil.

mutlu
joyful

I saw a joyful smile on his face. - Onun yüzünde mutlu bir gülümseme gördüm.

mutlu
happy, glad, gay, elated
mutlu
{s} blissful

Tom is blissfully happy. - Tom keyifli şekilde mutlu.

You don't need much to be blissfully happy. - Keyifli bir şekilde mutlu olmak için çok fazla şeye ihtiyacın yok.

mutlu
welloff
mutlu
jubilant
mutlu
exultant
mutlu
happier

We couldn't be happier for you. - Sizin için daha mutlu olamazdık.

Tom couldn't be happier. - Tom daha mutlu olamazdı.

mutlu
jolly
mutlu
glad

I am glad to help you whenever you need me. - Herne zaman yardıma ihtiyacın olursa yardım etmekten mutluluk duyarım.

I'm glad to hear that she is unmarried. - Onun bekar olduğunu duymaktan dolayı mutluyum.

mutlu
(Konuşma Dili) in good heart
mutlu
delighted at

They were delighted at the good news. - İyi habere mutlu oldular.

I am delighted at your success. - Ben başarınızdan mutluluk duyuyorum.

mutlu
bright

You look happy, so bright and early. - Mutlu, çok parlak ve erken görünüyorsun.

mutlu
gay
mutlu
(deyim) in fine fettle
mutlu
gleesome
mutlu
(Konuşma Dili) all right
mutlu
content

There's no use crying and complaining. Try to be content with what you have. - Ağlamanın ve şikayet etmenin bir yararı yok. Sahip olduklarınla mutlu olmaya çalışın.

Tom seemed to be contented. - Tom mutlu görünüyordu.

mutlu
blithe
mutlu
light-hearted
mutlu
felicitous
mutlu
thankful
mutlu
{s} palmy
çok mutluyum
i am very happy
mutlu
rejoicing
mutlu
chuffed
mutlu
lucky
mutlu
elated

Tom was stunned, but elated. - Tom sersemlemiş ama mutluydu.

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение mutluyum в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Mutlu
kambin
Mutlu
mukbil
Mutlu
berhudar
Mutlu
ongun
mutlu
Mutluluğa erişmiş olan, ongun, mesut: "Bu yüz neşeli değil, taşkın denecek kadar mutlu idi."- T. Buğra
mutlu
Mutluluğa erişmiş olan, ongun, mesut
mutlu
Mutluluk veren