most old

listen to the pronunciation of most old
Английский Язык - Турецкий язык

Определение most old в Английский Язык Турецкий язык словарь

oldest
büyük

Tom'un en büyük oğluyla kesinlikle sorunları var. - Tom definitely had problems with his oldest son.

Büyükannem bu kasabada en yaşlıdır. - My grandmother is the oldest in this town.

oldest
en yaşlı

Büyükannem bu kasabada en yaşlıdır. - My grandmother is the oldest in this town.

Tom öylesine yaşlıydı ki köydeki en yaşlı bile önceleri onu yaşlı bir adam olarak biliyordu. - Tom is so old that even the oldest in the village first knew him as an old man.

oldest
{s} en eski

Tom benim en eski arkadaşlarımdan biri. - Tom is one of my oldest friends.

Yumi Ishiyama Lyoko Takımı'nın en eski üyesidir. - Yumi Ishiyama is the oldest member of Team Lyoko.

Английский Язык - Английский Язык
oldest
most old

    Турецкое произношение

    mōs ōld

    Произношение

    /ˈmōs ˈōld/ /ˈmoʊs ˈoʊld/
Избранное