Турецкий язык - Английский Язык
Определение meydan okuyarak в Турецкий язык Английский Язык словарь
- challenging
- in defiance of
- meydan oku
- {f} challenge
In two moves, Kasparov will check the challenger.
-İki hamlede, Kasparov meydan okuyucu kontrol edecektir.
Don't challenge someone who has nothing to lose.
-Kaybedecek bir şeyi olmayan birine meydan okuma.
- meydan oku
- defy
We defy our foes, for our passion makes us strong!
-Hırs bizi güçlü yaptığı için biz düşmanlarımıza meydan okuruz!
I defy you to make it public.
-Onu açıklamak için sana meydan okuyorum.
- meydan oku
- {f} challenging
Why is Tom challenging Mary?
-Tom neden Mary'ye meydan okuyor?
It's a very challenging racetrack.
-O, çok meydan okuyucu bir hipodrom.
- meydan oku
- {f} challenged
Betty challenged me to a game of tennis.
-Betty bir tenis oyununda bana meydan okudu.
Tom challenged Mary to another game of chess.
-Tom Mary'ye başka bir satranç oyunu için meydan okudu.
Связанные Термины
meydan okuyarak
Расстановка переносов
mey·dan o·ku·ya·rakResimler
История
Избранное