Düşünceler kelimeler vasıtasıyla ifade edilirler.
- Thoughts are expressed by means of words.
Bazı kaçış vasıtaları bulmalıyız.
- We must devise some means of escape.
Taşımacılık araçlarımız yok.
- We have no means of transportation.
Mümkün olan tüm araçlar denendi.
- All possible means have been tried.
Başarı çok para anlamına gelir, değil mi?
- Success means much money, doesn't it?
O, kazandığından çok para harcıyor.
- He lives beyond his means.
İngilizce bir haberleşme aracıdır.
- English is a means of communication.
Ancak, sadece insan topluluğunun bir iletişim aracı olarak sözlü dili vardır.
- However, only the human community has verbal languages as a means of communication.
Eldeki tüm imkanları kullanarak görevi bitirmelisin.
- You must finish the task by any means necessary.
İmkanlarımın üstünde yaşıyorum.
- I live above my means.
Taşımacılık araçlarımız yok.
- We have no means of transportation.
Onların hepsinin bağımsız araçları vardır.
- All of them have independent means.
Onun asla cesareti eksik değil.
- He is by no means wanting in courage.
Sonuç asla tatmin edici değildi.
- The result was by no means satisfactory.
Bunu kelimelerle tasvir etmek olanaksızdır.
- It is impossible to depict that by means of words.
Tom olanaklarının ötesinde iyi yaşıyordu.
- Tom was living well beyond his means.
Amnezi, hafıza kaybı anlamına gelir.
- Amnesia means loss of memory.
Eğer patronun seni kovarsa, bu işten atıldığın anlamına gelir.
- If your boss sacks you, it means you're fired.
O, Nancy ile özel olarak konuşmanın bir yolunu buldu.
- He contrived a means of speaking to Nancy privately.
Akla gelebilecek her yolu denedim.
- I have tried every means imaginable.
Futbol Tom için her şey demektir.
- Football means everything to Tom.
O, kesin ölüm demektir!
- That means sure death!
Ne pahasına olursa olsun, onu istediğini söyledin!
- You said you wanted it by any means!
Şüphesiz onu ben yapacağım.
- I'll do it by all means.
İngiliz dili şüphesiz en kolay ve aynı zamanda uluslararası iletişimin en etkili aracıdır.
- The English language is undoubtedly the easiest and at the same time the most efficient means of international communication.
Some kind of writer. He didn't have to make a living; he had means.
... the most rapid demographic growth is associated with the people who have the least means to ...
... an interest in her, that her friends have an interest in her. That's what it means to ...