Düşünceler kelimeler vasıtasıyla ifade edilirler.
- Thoughts are expressed by means of words.
Bazı kaçış vasıtaları bulmalıyız.
- We must devise some means of escape.
Mümkün olan tüm araçlar denendi.
- All possible means have been tried.
Taşımacılık araçlarımız yok.
- We have no means of transportation.
Başarı çok para anlamına gelir, değil mi?
- Success means much money, doesn't it?
O, kazandığından çok para harcıyor.
- She lives beyond her means.
İngilizce bir haberleşme aracıdır.
- English is a means of communication.
Ancak, sadece insan topluluğunun bir iletişim aracı olarak sözlü dili vardır.
- However, only the human community has verbal languages as a means of communication.
İmkanlarının ötesinde yaşamamalısın.
- You must not live beyond your means.
Kendi imkanlarınla yaşamalısın.
- You should live within your means.
Bir araba, bir bisiklet, bir uçak, bir tekne ve bir tren tümü ulaştırma araçlarıdır.
- A car, a bicycle, an airplane, a boat, and a train are all means of transportation.
Onların hepsinin bağımsız araçları vardır.
- All of them have independent means.
Astronomi asla yeni bir bilim değildir.
- Astronomy is by no means a new science.
Tom asla aptal değildir, O sadece tembeldir.
- Tom is by no means unintelligent. He is just lazy.
Bunu kelimelerle tasvir etmek olanaksızdır.
- It is impossible to depict that by means of words.
Ayda bir milyon yen kazanmak kesinlikle olanaksızdır.
- It's by no means impossible to earn one million yen a month.
Eğer patronun seni kovarsa, bu işten atıldığın anlamına gelir.
- If your boss sacks you, it means you're fired.
Bu işaret yürüme anlamına gelir.
- This signal means don't walk.
O, Nancy ile özel olarak konuşmanın bir yolunu buldu.
- He contrived a means of speaking to Nancy privately.
Mümkün olan tüm yollarla bir savaşı önlemeliyiz.
- We must prevent a war by all possible means.
O, Nancy ile özel olarak konuşmanın bir yolunu buldu.
- He contrived a means of speaking to Nancy privately.
Eğitim okula gitmekten daha fazla bir şey demektir.
- Education means something more than going to school.
Tatoeba Japoncada mesela demektir.
- Tatoeba means for example in Japanese.
Ne pahasına olursa olsun, onu istediğini söyledin!
- You said you wanted it by any means!
Şüphesiz boğulan çocuğu kurtarmalıyım.
- I must save the drowning child by all means.
Şüphesiz onu ben yapacağım.
- I'll do it by all means.
Some kind of writer. He didn't have to make a living; he had means.
... spying on the computer's owner. Now, there will be technological means of ...
... and illustrated by means of a story. ...