Английский Язык - Турецкий язык
Определение made-of-wool в Английский Язык Турецкий язык словарь
- woolen
- yünlü
O, yünlü bir kazak giyer.
-She wears a woolen sweater.
Sıcak, yünlü bir etek arıyorum.
-I'm looking for a warm, woolen skirt.
- woolen
- yün
O, yünden bir kazak giyiyor.
-He is wearing a woolen sweater.
Sıcak, yünlü bir etek arıyorum.
-I'm looking for a warm, woolen skirt.
- woolen
- yamçı
- woolen
- yünden yapılmış
- wool
- yapağı
- wool
- yün
Koyun bize yün verir.
-Sheep provide us with wool.
Biz kış aylarında yünlü giyeriz.
-We wear wool in winter.
- wool
- saf
Bu kazak saf yünden yapılmış.
-This sweater is made of pure wool.
- wool
- glass wool cam elyafı
- wool
- {i} bulaşık teli
- wool
- yün gibi yumuşak ve tüylü şey
- wool
- {i} yün gibi saç
- wool
- sabit fikirli
- wool
- önyarıglı
- wool
- katışıksız
- wool
- dyed in the wool dokunmadan önce boyanmış
- wool
- {i} kıvırcık saç
- wool
- wool comber yün tarayıcısı
- woolen
- {s} çoğ. yünlüler, yünlü giysiler