I like to listen to classical music.
- Klasik müzik dinlemeyi severim.
The trumpet is a musical instrument.
- Trompet müzikal bir enstrümandır.
Tom and Mary are sitting at a table over near the jukebox.
- Tom ve Mary Paralı müzik kutusunun yanında bir masada oturuyorlar.
Tom is sitting next to the jukebox.
- Tom, müzik kutusunun yanında oturuyor.
He could not buy the stereo set at such a price.
- Böyle bir fiyata müzik seti satın alamazsın.
I got a new stereo at that store.
- O dükkânda yeni bir müzik seti aldım.
What's playing at the Music Box Theater?
- Müzik Kutusu Tiyatrosunda ne oynuyor?
Much to my delight, Mary brought me a music box from Boston as a gift.
- Benim için büyük zevk, Mary bana Boston'dan bir hediye olarak bir müzik kutusu getirdi.
I am listening to country music.
- Ben country müzik dinliyorum.
Tom is a country music legend.
- Tom bir country müzik efsanesidir.
She listens to religious music.
- O, dini müzik dinler.
Tom was a jazz guitarist before he started playing country music.
- Tom kantri müzik yapmaya başlamadan önce bir caz gitaristiydi.
Tom and Mary are sitting at a table over near the jukebox.
- Tom ve Mary Paralı müzik kutusunun yanında bir masada oturuyorlar.
Ariana Grande is one of the best pop musical artists in the United States.
- Ariana Grande, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en iyi pop müzik sanatçılarından biridir.
I'd like to listen to pop music.
- Pop müzik dinlemek istiyorum.
Roger Miller's Dang Me was a hit with country music fans and with popular music fans too. It sold millions of copies.
- Roger Miller'ın Dang Me'si Amerikan folk müziği fanatikleri arasında ve popüler müzik fanatikleri arasında da bir liste başıydı. O miyonlarca adet sattı.
Tom is quite knowledgeable about modern popular music.
- Tom modern popüler müzik hakkında oldukça bilgili.