Peki, İtalyan seçimlerini kim kazandı?
- So, who won the Italian elections?
2. Mayıs 2011, Kanada Federal Seçimlerinin tarihi: oy vermeye gitmeyi unutmayın!
- The 2nd of May 2011 is the date of the Canadian Federal Elections: Don't forget to go vote!
O, fırsatlarını iyi kullanır.
- He makes the most of his opportunities.
Bu civardaki çocukların yüzmek için çok fırsatları yok.
- Children around here don't have many opportunities to swim.
Daha sonra, diğer birçok ülkeden olanlar büyük ekonomik imkanlarla ilgili raporlar ve dini ve politik özgürlük tarafından cezbedildikleri için Amerika Birleşik Devletlerine akın ettiler.
- Later, those from many other countries flocked to the United States because they were attracted by reports of great economic opportunities and religious and political freedom.
Japonya'da istihdam imkanları kadınlar için erkekler için olduğundan önemli ölçüde düşüktür.
- In Japan, employment opportunities are significantly lower for women than they are for men.
Opsiyonlarımız nelerdir?
- What are our options?
Bana opsiyonlarımın ne olduğunu söyle.
- Tell me what my options are.
Biz zaten olasılıkların yarısını saf dışı bıraktık.
- We've already eliminated half the possibilities.
Tüm bu olasılıkları düşündüm.
- I've considered all of those possibilities.
Diğer şanslar olacak.
- There will be other chances.
Bizim şanslarımız nedir?
- What are our chances?
Benim seçimlerim benim kendimin.
- My choices are my own.
Bir alıcı piyasası malların bol olduğu, alıcıların çok çeşitli seçimlere sahip olduğu, ve fiyatların düşük olduğu bir piyasadır.
- A buyers' market is a market in which goods are plentiful, buyers have a wide range of choices, and prices are low.
Oyuna ilk kez başlarken oyunu yapılandırma seçeneklerini ayarlayabilirsiniz.
- You can adjust game configuration options when starting the game for the first time.
Tom seçeneklerini düşündü.
- Tom considered his options.
Hangi ödeme seçenekleri mevcut?
- What payment options are available?
Tom Mary'ye seçenekleri üzerinde düşünmek için biraz zaman almayı tavsiye etti.
- Tom advised Mary to take some time to think over her options.