Tüm İngilizce sözcüklerin %80'i diğer dillerden gelmiştir.
- 80% of all English words come from other languages.
Sözcükleri arayabilir ve çevirileri alabilirsiniz. Ama o, tam olarak tipik bir sözlük değildir.
- You can search words, and get translations. But it's not exactly a typical dictionary.
Anlamadığım bir sürü sözcük var.
- There are many words that I don't understand.
Sözcükleri arayabilir ve çevirileri alabilirsiniz. Ama o, tam olarak tipik bir sözlük değildir.
- You can search words, and get translations. But it's not exactly a typical dictionary.
Kelimeler düşünceleri ifade eder.
- Words express thoughts.
Bu kelimeleri silginle sil.
- Rub out these words with your eraser.
Evlendiğinde ve çocukların olduğunda lafla peynir gemisi yürümediğini fark edeceksin.
- When you get married and have kids, you'll realize that actions speak louder than words.
Lafları ağzıma tıkama.
- Don't put words in my mouth.
Onun sözleri tamamen anlamsızdı.
- Her words were wholly void of meaning.
O, Ben'in sözlerine inanmadı.
- He didn't believe Ben's words.