Определение like this в Английский Язык Турецкий язык словарь
- işte böyle
- böyle
Sık sık kendini çalışma odasına kapatır ve böyle şeyler yazar.
-He often shuts himself up in the study and writes things like this.
Böyle bir durumun tekrar olacağının olası olmadığını düşünüyorum.
-I think it's unlikely that a situation like this one would ever occur again.
- bunun gibi
Bütünüyle bunun gibi bir şey hiç görmedim.
-I've never seen anything quite like this.
Hiç bunun gibi bir şey gördün mü?
-Have you ever seen anything like this?
- bu şekilde
Bunu bir daha asla bu şekilde yapma!
-Never ever do it like this again!
İncil bunu bu şekilde yazmıştır.
-The Bible has it written like this.
- hoş bu
- like that
- o şekilde
Patrona o şekilde karşı çıkman bayağı büyük cesaretti.
-It was pretty ballsy of you to stand up to the boss like that.
Onu o şekilde bırakmak ister misin?
-Do you want to leave it like that?
- like that
- işte böyle
- like that
- bunun gibi
Bunun gibi hikayeler beni büyülüyor.
-Stories like that fascinate me.
Biraz şekerleme ve bunun gibi, ben bir papatya gibi tazeyim.
-A little nap and, just like that, I'm as fresh as a daisy.
- like that
- öyle
Ben asla öyle bir şey söylemezdim.
-I'd never say something like that.
Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım.
-Never have I heard anyone say a thing like that.
- like that
- şöyle
- like that
- böyle
Senin böyle bir şey yapman alışılmadık bir durum.
-It's unusual for you to do something like that.
Böyle bir şeyi kim yapardı?
-Who would do something like that?
- like us
- bizim gibi
- like you
- senin gibi
senin gibi birini istiyorum.
Senin gibi bir kız arıyorum.
-I've been looking for a girl like you.
Senin gibi bir kadın bulacağımı asla düşünmedim.
-I never thought I would find a woman like you.
- like me
- bencileyin
Связанные Термины
Определение like this в Английский Язык Английский Язык словарь
- similar to that thing or person; so, thus, in this manner
- like that
- Quickly; unexpectedly
He was playing in the yard and, then, like that, he was gone.
- like that
- Used to indicate agreement with another speaker's statement
And then the truck turned, the box fell out the back, and the truck just kept going. / Yea, like that..
- like that
- in the same way as that; similar to that
Связанные Термины
Турецкое произношение
layk dhîsПроизношение
Resimler
Видео
... because they have access to tools like this, powerful ...
... And so we can take an image that looks like this and auto ...