lebewohl

listen to the pronunciation of lebewohl
Немецкий Язык - Турецкий язык
{'le: bıvo: l} s veda
hoşça kal
hoşçakal
Английский Язык - Турецкий язык

Определение lebewohl в Английский Язык Турецкий язык словарь

farewell
{i} veda

Bir veda toplantısı, Bay Jones'un şerefinde düzenlendi. - A farewell meeting was held in honor of Mr Jones.

Bu akşam onun için bir veda partisi düzenliyoruz. - We are giving a farewell party for him tonight.

farewell
elveda

Merhaba ve elveda, kardeş. - Hello and farewell, brother.

Merhaba ve elveda, kardeş. - Hello and farewell, sister.

farewell
{ü} uğurlar olsun
farewell
{ü} güle güle
goodbye
{ü} allahaısmarladık
goodbye
(Bilgisayar) hoşçakalın
farewell
allahaısmarladık
goodby
güle güle

Güle güle. Üzerinde anlaştığımız zamanda görüşürüz. - Goodbye. I'll see you at the time we agreed on.

Güle güle bile demedin. - You didn't even say goodbye.

farewell
alahaısmarladık
farewell
{s} son
goodbye
hoşçakal

Tom hoşçakal demeden gitti. - Tom left without saying goodbye.

Sen asla hoşçakal demedin. - You never said goodbye.

farewell
ünlem
farewell
farewell dinner veda yemeği
goodby
allahaısmarladık
goodbye
{ü} hoşça kal

Hoşça kal demeden odadan ayrıldı. - She left the room without saying goodbye.

Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı. - I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.

Немецкий Язык - Английский Язык
vale
farewell
goodby
goodbye
good-bye
Lebewohl gesagt
bidden farewell
Lebewohl sagen
to bid farewell
jdm. Lebewohl/Adieu/Ade sagen
to say goodbye to somebody