lebensführung

listen to the pronunciation of lebensführung
Английский Язык - Турецкий язык

Определение lebensführung в Английский Язык Турецкий язык словарь

lifestyle
yaşam tarzı

Yaşam tarzını değiştirmesi gerektiğini düşünüyorum. - I think he needs to alter his lifestyle.

Yaşam tarzınıza dikkatle bir göz atın. - Take a fresh look at your lifestyle.

lifestyle
yaşam biçimi

Onların yaşam biçimi bizimkinden farklı. - Their lifestyle is different from ours.

Alışılmadık bir yaşam biçimini benimsedi. - He adopted an unconventional lifestyle.

lifestyle
yaşam stili
conduct of life
yaşamın idaresi
conduct of life
yaşama bağlılık
lifestyle
i., k.dili. yaşam biçimi
lifestyle
yaşam tarz

Tom'un sağlıklı bir yaşam tarzı vardır. - Tom has a healthy lifestyle.

Yaşam tarzınıza dikkatle bir göz atın. - Take a fresh look at your lifestyle.