Döner kavşağın amacı trafiği yavaşlatmaktır.
 - The purpose of a roundabout is to slow down traffic.
Lütfen daha yavaş konuşabilir misin?
 - Could you speak more slowly, please?
Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
 - Could you please speak a little bit more slowly?
Bu günlerde iş çok kesat.
 - Business is so slow these days.
İşler gerçekten kesatlaştı.
 - Business has really slowed down.
Oyun yavaş ve sıkıcıydı.
 - The game was slow, and it was also boring.
Basketbolla karşılaştırıldığında, beyzbolun biraz yavaş ve sıkıcı olabileceği düşünülebilir.
 - Compared to basketball, baseball might be considered a little slow and boring.
Kol saatim geri kalmış olmalı.
 - My watch must be slow.
Saatim beş dakika geri kalmış.
 - My watch is five minutes slow.
Araba sürerken virajlarda yavaşlamak zorundasınız.
 - When you are driving, you should slow down on corners.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
 - Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
Geçen ay iş biraz yavaştı.
 - Business was a little slow last month.
Bu hafta zaman çok yavaş geçti.
 - Time passed very slowly this week.
Bu saat on dakika geridir.
 - This watch is ten minutes slow.
Sebebi saatimin beş dakika geri kalmasıydı.
 - That was because my watch was five minutes slow.