Your car has a broken taillight.
 - Arabanın bozuk bir kuyruk lambası var.
Tails are absent in some cats.
 - Bazı kedilerde kuyruklar yok.
A long queue had formed in front of the shop.
 - Mağazanın önünde uzun bir kuyruk oluşmuştu.
I don't like waiting in queues.
 - Kuyrukta beklemekten hoşlanmıyorum.
Tom had to wait in line for three hours.
 - Tom üç saat kuyrukta beklemek zorunda kaldı.
We were made to stand in line.
 - Biz kuyrukta ayakta bekletildik.