Why is it important to preserve the bees?
- Arıları korumak neden önemlidir?
Salt helps to preserve food from decay.
- Tuz yiyeceği çürümekten korumak için yardımcı olur.
Gold golems are guardians used to guard treasure.
- Altın golemleri hazineyi korumak için kullanılan gardiyanlardır.
When bears sleep or lie down, their postures depend on whether they want to get rid of heat or conserve it.
- Ayılar uyuduğunda ya da uzandığında onların duruşları ısıdan kurtulmak ya da onu korumak isteyip istemediklerine bağlıdır.
Tom must conserve his strength.
- Tom gücünü korumak zorundadır.
One has to protect his family.
- İnsan ailesini korumak zorundadır.
Tom has to protect himself.
- Tom kendini korumak zorunda.
They ran into the garden to save themselves from those blood-thirsty hounds.
- Şu kana susamış köpeklerden kendilerini korumak için onlar bahçeye koştular.
I think that everyone has to make efforts to save nature.
- Sanırım doğayı korumak için herkes çaba göstermek zorunda.
We have to defend our country from the foreign aggression.
- Ükemizi yabancı saldırısından korumak zorundayız.
She didn't come here to defend herself against these accusations.
- Kendini bu suçlamalara karşı korumak için buraya gelmedi.
Tom struggled to keep his composure.
- Tom soğukkanlılığını korumak için mücadele etti.
If you want to keep meat for a long time, freeze it.
- Eti uzun süre korumak istiyorsanız onu dondurun.
To secure his locker, he uses a padlock.
- O, dolabını korumak için bir asma kilit kullanır.
I've been trying to find out who is responsible for maintaining this road.
- Bu yolu korumak için kimlerin sorumlu olduğunu bulmaya çalışıyordum.
They were stuck together to maintain their own body heat
- Kendi vücut ısılarını korumak için birbirlerine yapıştılar.
Whoever wants to retain everything lets everything escape.
- Her şeyi korumak isteyen her şeyin kaçışına izin verir.
We must fight to safeguard our civil rights.
- Vatandaşlık haklarımızı korumak için mücadele etmeliyiz.
People devised shelters in order to protect themselves.
- İnsanlar kendilerini korumak için sığınaklar tasarladı.
All the police officers were equipped with shields to defend themselves against the rioters.
- Bütün polis memurları kendilerini ayaklanmacılara karşı korumak için kalkanlarla donatıldı.