Some famous foreign runners entered that race.
- Bazı ünlü yabancı koşucular o yarışa girdi.
Before the race, the runners have to warm up.
- Yarıştan önce koşucular ısınmak zorundadır.
Tom has been running around the office like a chicken with its head cut off.
- Tom ofisin etrafında kafası kesilmiş bir tavuk gibi koşuyordu.
A rabbit is running in the garden.
- Bahçede bir tavşan koşuyor.
They are running in the park.
- Onlar parkta koşuyorlar.
A rabbit is running in the garden.
- Bahçede bir tavşan koşuyor.
Tom worked up a sweat jogging.
- Tom bir ter atma koşusuna yavaş yavaş hazırlandı.
My older sister goes jogging every day.
- Ablam her gün koşuya gider.
Tom was sweating profusely after a half an hour on the treadmill.
- Tom, koşu bandındaki yarım saatten sonra çok terliyordu.
I'm literally on a treadmill.
- Ben tam anlamıyla bir koşu bandında yaşıyorum.