Ne çeşit kadın olduğumu düşünüyorsun?
- What kind of woman do you think I am?
Ne çeşit et yemeklerini servis yapıyorsunuz?
- What kinds of meat dishes do you serve?
Tavsiyen ve nezaketin için içten minnettarım.
- I deeply appreciate your advice and kindness.
Ben senin nezaketini asla unutmayacağım.
- I will never forget your kindness.
O bugün kibarlaşıyor.
- He is being kind today.
Sen gerçekten çok kibarsın.
- You're really too kind.
Bu cins bir ağacı daha önce hiç görmedim.
- I've never seen that kind of tree before.
Aynı cinsten bir şey söylemedim.
- I said nothing of the kind.
Ne tür müzik seversin?
- What kind of music do you like?
Sporun her türünü sever.
- He likes all kinds of sports.
İyilik bu gezegene barış getirmenin tek yoludur.
- Kindness is the only way to bring peace to this planet.
Yaşadığı sürece onun iyilikseverliğini unutmadı.
- She did not forget his kindness as long as she lived.
Korkutmamak için onunla nazik şekilde konuştum.
- I spoke to him kindly so as not to frighten him.
Yaşlı adam çok nazik.
- The old man is very kind.
İyiliğin için sana derinden minnettarım.
- I am deeply grateful to you for your kindness.
Bana iyi bir tavsiye verecek kadar nazikti.
- She was kind enough to give me good advice.
Bildiğim kadarıyla kendisi yardımsever bir kız.
- As far as I know, she is a kind girl.
Tom'un yardımsever bir kalbi var.
- Tom has a kind heart.
Kız kardeşim çocuklara karşı iyi kalplidir.
- My sister is kind to children.
Sen çok iyi kalplisin.
- You're so kind-hearted.
Ann'in müşfik bir kalbi var.
- Ann has a kind heart.
Müşfik bir kalbi var.
- She has a kind heart.
Yaşadığı sürece onun iyilikseverliğini unutmadı.
- She did not forget his kindness as long as she lived.
Bir taraftan o herkese naziktir fakat diğer taraftan çok fazla içtenlikle davranmaz.
- On the one hand he is kind to everyone, but on the other hand he never behaves with too much familiarity.
Tavsiyen ve nezaketin için içten minnettarım.
- I deeply appreciate your advice and kindness.
Leyla nazik, tatlı ve sevecendi.
- Layla was kind, sweet, and caring.
Her tip kitabı okurum.
- I read all kinds of books.
Tom kesinlikle sözünden dönecek bir insan tipi gibi görünmüyor.
- Tom certainly doesn't seem like the kind of person that would back down.
Bizi davet etmeniz büyük incelikti.
- It was kind of you to invite us.
Beni akşam yemeğine davet etmeniz büyük incelik.
- It is very kind of you to invite me to dinner.
Her zaman olduğun iyi kalpli adam ol.
- Be the kindhearted man you always were.
Kız kardeşim çocuklara karşı iyi kalplidir.
- My sister is kind to children.
Özür dilerim. Aynı şekilde sana geri ödeyeceğim.
- I'm sorry, I'll pay you back in kind.
Kız kardeşim çocuklara karşı iyi kalplidir.
- My sister is kind to children.
Sen çok iyi kalplisin.
- You're so kind-hearted.
Tom Mary'ye ne tür filmlerden hoşlandığını sordu.
- Tom asked Mary what kind of movies she liked.
Tom Mary'ye ne tür müzikten hoşlandığını sordu.
- Tom asked Mary what kind of music she liked.
I got my traps out of the canoe and made me a nice camp in the thick woods. I made a kind of a tent out of my blankets to put my things under so the rain couldn't get at them.
why haue ye slayne my houndes said syr gauayne, for they dyd but their kynde .
This is a strange kind of tobacco.
The years have been kind to Richard Gere, he ages well.