kendisince

listen to the pronunciation of kendisince
Турецкий язык - Английский Язык

Определение kendisince в Турецкий язык Английский Язык словарь

kendi
own

He saved the boy at the risk of his own life. - Kendi yaşamını riske atarak çocuğu kurtardı.

I saw it with my own eyes. - Onu kendi gözlerimle gördüm.

kendi
self

The man pleaded self-defence. - Adam kendini savunmak için yalvardı.

Self-help is the best help. - Kendi kendine yardım en iyi yardımdır.

kendi
respective

Both Fadil and Layla continued to climb their respective career ladders. - Hem Fadıl hem de Leyla, kendi kariyer merdivenlerini tırmanmaya devam ettiler.

Tom and Mary spoke in their respective languages. - Tom ve Mary kendi dillerinde konuştu.

kendi
oneself

The most valuable skill one can acquire is the ability to think for oneself. - Bir kişinin kazanabileceği en değerli beceri, kendini düşünebilme yeteneğidir.

One ought to be true to oneself. - İnsan kendine karşı dürüst olmalı.

kendi
herself

Yumi went there by herself. - Yumi oraya kendi gitti.

She soon adjusted herself to village life. - Kısa sürede kendini köy hayatına alıştırdı.

kendi
himself

He said NO to himself. He said YES aloud. - O kendi kendineHAYIRdedi.Yüksek sesle EVET dedi.

He said NO to himself. He said YES aloud. - Kendisine HAYIR dedi. Yüksek sesle EVET dedi.

kendi
its

The candle went out by itself. - Mum kendiliğinden söndü.

Every fox praises its tail. - Herkes kendi yaptığıyla övünür.

kendi
of one's own
kendi
itself

If it were not for books, each generation would have to rediscover for itself the truths of the past. - Kitaplar olmasaydı, her nesil kendisi için geçmişin gerçeklerini yeniden keşfetmek zorunda kalacaktı.

History repeats itself. - Tarih kendini tekrarlar.

kendi
auto

Tom was signing autographs in front of the theater. - Tom tiyatronun önünde kendi el yazısıyla imza atıyordu.

It happens automatically. - Bu kendiliğinden olur.

kendi
him

He taught himself French. - Kendisine Fransızca öğretti.

He gathered his children around him. - O, çocuklarını kendi etrafına topladı.

kendi
{s} simple

Why? That was the simple question everyone was asking themselves. - Neden? O herkesin kendine sorduğu basit soruydu.

First of all, please do a simple self-introduction. - Her şeyden önce, lütfen basit bir kendini tanıtım yap.

kendi
auto-
kendi
personally
kendi
her

I showed her my room. - Ona kendi odamı gösterdim.

This is a picture of her own painting. - Bu, onun kendi çizimi olan bir resimdir.

kendi
several

Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer. - Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar.

Tom speaks several languages fluently, but for his job, he only translates into his native language. - Tom birkaç dili akıcı olarak konuşur fakat onun işi gereği, o sadece kendi ana diline çeviri yapar.

Kendi
my own

I saw it with my own eyes. - Onu kendi gözlerimle gördüm.

I perceive myself as my own god. - Kendimi kendi tanrım olarak görüyorum.

kendi
he; she
kendi
his own
kendi
to own

I hope to own my own house someday. - Bir gün kendi evime sahip olmayı umuyorum.

kendi
pwn
kendi
one's own
kendi
self; own; in person
kendi
self, oneself
kendi
eigen
kendi
he
Английский Язык - Английский Язык

Определение kendisince в Английский Язык Английский Язык словарь

kendi
A container of Asian derivation, usually handleless, used to hold liquid with a broad opening on top for inserting liquid and usually only one spout for pouring
Турецкий язык - Турецкий язык
Kendince
kendi
Bir işte başkalarının etkisi bulunmadığını belirtir: "Kendi yapacağı işi bırakır, âleme öğüt vermeye kalkar."- B. Felek. "Kendisi, kendileri" biçiminde bazen saygı duygusuyla veya söz konusu olanları amaçlayarak o ve onlar yerine kullanılır
kendi
Kişiler üzerinde direnilerek durulduğunu anlatır
kendi
İyelik ekleri alarak kişilerin öz varlığını anlatmaya yarar: "Kendi ülkemizde kendimizi yok edeceklerdi."- R. E. Ünaydın
kendi
Kişisel: "Bizim için ölüm, yani kendi dünyamızın ölümü kâinatın en mühim hadisesidir."- A. Ş. Hisar
kendi
İyelik eki almış bulunan isimlerden önce eksiz olarak iyelik düşüncesini pekiştirir, kişisel
kendi
Bir işte başkalarının etkisi bulunmadığını belirtir
kendi
"Kendisi, kendileri" biçiminde bazen saygı duygusuyla veya söz konusu olanları amaçlayarak o ve onlar yerine kullanılır
kendi
İyelik ekleri alarak kişilerin öz varlığını anlatmaya yarar