The police are looking into his disappearance.
- Polis onun kayboluşunu inceliyor.
Other scientists are debating his theory about the disappearance of dinosaurs.
- Diğer bilim adamları onun dinozorların kayboluşu hakkındaki teorisini tartışıyorlar.
Tom disappeared without a trace.
- Tom bir iz bırakmadan ortadan kayboldu.
Without oxygen, all animals would have disappeared long ago.
- Oksijensiz bütün hayvanlar uzun zaman önce gözden kaybolurdu.
Why did you get lost in the woods?
- Ormanda niçin kayboldun?
I am afraid that you will get lost.
- Kaybolmuş olabileceğinden korkuyorum.
You can't get lost in big cities; there are maps everywhere!
- Büyük kentlerde kaybolmazsın, her yerde haritalar var!
I am afraid that you will get lost.
- Kaybolmuş olabileceğinden korkuyorum.