World War II ended and the Olympics were revived in 1948 in London, but the losing countries of the war, Germany and Japan, were not invited.
- 2.Dünya Savaşı sona erdi ve Olimpiyatlar 1948'de Londra'da yeniden başladı, ama savaşın kaybeden ülkeleri olan Almanya ve Japonya davet edilmediler.
I trust that, in the long run, I will not be a loser.
- Ona güveniyorum, uzun vadede, kaybeden ben olmayacağım.
They're a bunch of losers.
- Onlar kaybedenler güruhu.
Tom never loses his cool.
- Tom soğukkanlılığını asla kaybetmez.
Why did the lawyer lose in the argument?
- Avukat savunmada niçin kaybetti?
Losing his balance from a sudden gust of wind, the tightrope walker fell to his death.
- Ani bir fırtınadan dengesini kaybettiği için, ip cambazı ölümüne düştü.
I can't stand losing her.
- Ben onu kaybetmeye dayanamam.
I've lost all my money.
- Bütün paramı kaybettim.
Tom lost no time in parting with the money.
- Tom parayı elden çıkarmak için zaman kaybetmedi.
I've mislaid my watch.
- Kol saatimi kaybettim.