Bir işadamı olmasının yanında, o bir müzisyen de.
- Besides being a businessman, he is a musician.
Tom, başarılı yakışıklı bir işadamıydı.
- Tom was a successful handsome businessman.
Babam bir iş adamıdır.
- My father is a businessman.
İyi bir iş adamı nasıl para kazanacağını bilir.
- A good businessman knows how to make money.
Bir işadamı olmasının yanında, o bir müzisyen de.
- Besides being a businessman, he is a musician.
Hans Alman bir işadamıdır.
- Hans is a German businessman.
Tom'un birkaç bakkal almak için yeterli parası vardı.
- Tom had enough money to buy a few groceries.
Tom Mary'ye biraz bakkaliye malzemeleri satın alması için yardım etmek zorunda kalacağına karar verdi.
- Tom decided that he would have to help Mary buy some groceries.