Please check all the items on this list.
- Lütfen listedeki tüm kalemleri kontrol et.
These are my pencils.
- Bunlar benim kalemlerim.
I got you a pen as a birthday present.
- Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
You must not write a letter with a pencil.
- Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.
Do you have a pencil?
- Bir kurşun kalemin var mı?
I sharpened a pencil with a knife.
- Bir bıçakla kalemi yonttum.
I want a knife to sharpen my pencil with.
- Kurşun kalemimi keskinleştirmek için bir bıçak istiyorum.
Do you have a pencil?
- Bir kurşun kalemin var mı?
I bought two dozen pencils.
- İki düzine kalem satın aldım.
The pencil case is on the table.
- Kalem kutusu masanın üzerinde.
The pencil case is on the table.
- Kalem kutusu masanın üstünde.
I need a ball point pen.
- Bir tükenmez kaleme ihtiyacım var.
Do you have a ballpoint pen?
- Tükenmez kalemin var mı?
The trendy word of the year was digital: digital clocks, digital microwave ovens, even digital fountain pens.
- Yılın moda kelimesi dijital: dijital saatler, dijital mikrodalga fırınlar, hatta dijital dolma kalemler.
My father gave me a new fountain pen.
- Babam bana yeni bir dolma kalem verdi.
I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.
- Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
Do you have a pen or pencil?
- Bir dolma kalemin mi yoksa bir kurşun kalemin mi var.
Whose are these pens?
- Bu dolma kalemler kimindir?
I need pens, notebooks and so on.
- Dolma kalemlere, defterlere ve buna benzer şeylere ihtiyacım var.
I need three markers.
- Üç tane fosforlu kaleme ihtiyacım var.
The young child uses crayons to draw a picture.
- Küçük çocuk bir resim çizmek için renkli kalem kullanmaktadır.