Турецкий язык - Английский Язык
Определение kısıklı в Турецкий язык Английский Язык словарь
- kısık
- raucous
- kısık
- {s} choked
- kısık
- husky
- kısık
- {s} pinched
- kısık
- chocked
- kısık
- subdued
- kısık
- hoarse
Tom shouted himself hoarse.
-Tom kendisi kısık sesle bağırdı.
- kısık
- geog. mountain pass, gap, col
- kısık
- (radio, lamp, etc.) that has been turned down
- kısık
- flat
- kısık
- (ses) hoarse, chocked, husky, raucous, low; (radyo, vb.) turned down; (gözler) narrowed, slitted, screwed up
- kısık
- dimmer
- kısık
- veiled
- kısık
- narrowed, slitted (eyes)
- kısık
- hoarse (voice)
- kısık
- guttural
- kısık
- slit
Связанные Термины
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение kısıklı в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- Kısık
- basık
- Kısık
- klüz
- Kısık
- dar boğaz
- kısık
- Hafifçe aralanmış, yumulmuş olan
- kısık
- Dar geçit, boğaz
- kısık
- Hafifçe aralanmış, yumulmuş olan (göz kapağı)
- kısık
- Kanyon
- kısık
- Kısılmış olan
- kısık
- Boğuk, güçlükle çıkan
- kısık
- Bir kıvrımı keserek iki yandaki çukurlukları birleştiren, dar ve boğaz biçimindeki koyak, dar boğaz, kanyon, klüz
- kısık
- Boğuk, güçlükle çıkan (ses): "Sonra kısık fakat ateşli, tutkun bir kadın sesi korkuyla, hiddetle haykırdı."- H. E. Adıvar
Связанные Термины
kısıklı
Расстановка переносов
kı·sık·lıResimler
История
Избранное