küfü

listen to the pronunciation of küfü
Турецкий язык - Английский Язык

Определение küfü в Турецкий язык Английский Язык словарь

küf
mold

The bread was moldy, but Tom ate it anyway. - Ekmek küflüydü, ama Tom yine de onu yedi.

There's mold on the bread. This means that we can't eat it anymore. - Ekmekte küf var. Yani artık onu yiyemeyiz.

küf
mildew

Eva climbed the stairs to Romer's office, trying to analyse the complex smell in the stairwell - a cross between mushrooms and soot, ancient stour and mildew, she decided. - Eva, Romer'in ofisine çıkan merdivenlere tırmandı, merdiven boşluğundaki karmaşık kokuyu analiz etmeye çalıştı - mantar ve kurum, eski birikmiş toz ve küf arasında bir karışım olduğuna karar verdi.

Wooden spoons start to mildew if they're left in the sink too long. - Tahta kaşıklar çok uzun süre lavaboda bırakılırsa küflenmeye başlar.

küf
mould

The bread was mouldy, but Tom ate it nevertheless. - Ekmek küflüydü ama Tom yine de onu yedi.

Tom is allergic to mould. - Tom'un küfe alerjisi var.

küf
must

The cabin smelled musty. - Kabin küflü kokuyordu.

This room smells musty. - Bu oda küflü kokuyor.

küf
corrupt
küf
(Gıda) fungi
küf
smut
küf
fungi-
küf
moldiness
bitki küfü
american blight
domates küfü
tomato blight
ekmek küfü
bread mould
elma küfü
apple blight
küf
mould, mold, mildew
küf
blight
küf
mouldiness
küf
muff
mavi yiyecek küfü
blue mould
mum küfü
(Arılık) wax scale
tohum küfü
(Tarım) curvularia spp
yaprak küfü
leaf blight
üzüm küfü
vine mildew
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение küfü в Турецкий язык Турецкий язык словарь

KÜF
(Osmanlı Dönemi) Maddelerin oksitlenme neticesinde dış tarafını kaplayan tabaka. Pas
KÜF
(Osmanlı Dönemi) Yetiştiği satıhta kimyevî değişikliklere sebep olan küçük boylu mantarlara verilen umumi ad
Küf
bambıl
ekmek küfü
Doğal olarak ekmek, peynir vb. besinler üzerinde gelişen asklı mantar (Penicillium crustaceum)
küf
Ekmek, peynir gibi organik maddelerin üzerinde, nem ve ısının etkisiyle oluşan, çoğu yeşil renkli mantar
küf
Pas