I look like an old peasant.
- Yaşlı bir köylüye benziyorum.
The peasants rose up in rebellion against the ruler.
- Köylüler hükümdara karşı ayaklandılar.
The villagers were kind to their visitors.
- Köylüler ziyaretçilerine karşı nazikti.
They supplied the villagers with food.
- Köylülere yiyecek sağladılar.
They supplied the villagers with food.
- Köylülere yiyecek sağladılar.
The villagers believed in a life after death.
- Köylüler ölümden sonraki bir hayata inanıyorlar.
The peasants rose up in rebellion against the ruler.
- Köylüler hükümdara karşı ayaklandılar.
The majority of the peasants living in this godforsaken village cannot read nor write.
- Bu kahrolası köyde yaşayan köylülerin çoğunluğu ne okuyabiliyor ne de yazabiliyor.