jüngling

listen to the pronunciation of jüngling
Немецкий Язык - Турецкий язык
[der] genç, delikanlı
e. r. 'yüngling genç, delikanlı
e {'yüngling} r genç, delikanlı
Английский Язык - Турецкий язык

Определение jüngling в Английский Язык Турецкий язык словарь

youth
gençlik

Buralarda bir gençlik yurdu var mı? - Is there a youth hostel around here?

Gençlik ve cinsiyetiyle ilgili bilgi işine karşı bir ön yargıya sebep olmasın diye Bayan Cockburn adını gizledi. - Mrs Cockburn concealed her name lest the knowledge of her sex and youth should produce a prejudice against her work.

youth
the flower of youth gençliğin baharı
youth
nevcivan
youth
dadaş
youth
gençlik evresi
youth
uşak
youth
gençlik dönemi
youth
genç adam
youth
genç

Ben o şarkıyı ne zaman duysam, gençliğimi hatırlıyorum. - When I hear that song I remember my youth.

Gençlik ve cinsiyetiyle ilgili bilgi işine karşı bir ön yargıya sebep olmasın diye Bayan Cockburn adını gizledi. - Mrs Cockburn concealed her name lest the knowledge of her sex and youth should produce a prejudice against her work.

youngling
acemi kimse
youngling
genç
youngling
genç çocuk
youngling
taze fidan
youth
(isim) gençlik, dinçlik, bahar, delikanlılık, delikanlı, tazelik, genç, gençler
youth
{i} bahar
youth
{i} gençler

Bilim Mastering gençlerimizin coşkulu bir isteğidir. - Mastering science is an ardent wish of our youth.

Yaşlı adam gençleri kıskanıyor. - The old man envies the youth.

youth
{i} delikanlı, genç, genç adam
youth
{i} dinçlik
Немецкий Язык - Английский Язык
youngling (rarely)
youth
youngling
Jüngling (veraltet)
teenager
Jüngling (veraltet)
teen
Adonis (hübscher Jüngling)
Adonis