izlenen

listen to the pronunciation of izlenen
Турецкий язык - Английский Язык
(Bilgisayar) followup-to
(Bilgisayar) tracked
(Bilgisayar) watched
monitored
izlenen yol
course
izlenen bağ
followed hyperlink
izlenen değişiklikler
(Bilgisayar) tracked change
izlenen değişiklikler
(Bilgisayar) tracked changes
izlenen öge
(Dilbilim) marked suppressive argument
izle
(Bilgisayar) watch

In Soviet Russia, television watches the audience! - Sovyet Rusya'sında, televizyon seyirciyi izler!

My father usually watches television after dinner. - Babam genellikle akşam yemeğinden sonra televizyon izler.

izle
{f} trace

NASA's Mars rover discovered traces of a river bed. - NASA'nın Mars gezicisi bir nehir yatağının izlerini keşfetti.

The police have traced her to Paris. - Polisler onu Paris'e kadar izledi.

izle
{f} follow

The dog followed me to my home. - Köpek beni evime kadar izledi.

I will follow the law. - Ben hukuku izleyeceğim.

izle
(Bilgisayar) follow-up
izle
(Bilgisayar) follow up
izle
(Bilgisayar) track

They followed the tracks the car had left. - Arabanın bıraktığı izleri takip ettiler.

I've got better things to do than to keep track of what Tom's doing. - Tom'un yaptıklarını izlemekten daha iyi yapacak işlerim var.

izle
(Bilgisayar) monitor
izle
{f} following

Tom noticed that Mary was following him. - Tom Mary'nin kendisini izlediğini fark etti.

Tom looked over to his shoulder to see if anyone was following him. - Tom birinin kendisini izleyip izlemediğini görmek için omzunun üzerinden baktı.

izle
{f} monitoring

Oliver thought that his parents, Tom and Mary, weren't setting rules or monitoring his whereabouts. - Oliver ebeveynleri Tom ve Mary'nin kurallar koymadığını ya da onun nerede olduğunu izlemediklerini düşündü.

izle
{f} watching

I grew up watching Pokemon. - Pokémon izleyerek büyüdüm.

The student became very nervous with the teacher watching him. - Öğrenci öğretmenin onu izlemesine çok kızdı.

izle
{f} tracing
izle
{f} tracking

Layla, an Aborigene, made use of her renowned tracking skills. - Aborijin olan Leyla, meşhur izleme becerilerini kullandı.

ayakta izlenen konser
prom
ayakta izlenen konser
promenade concert
izle
{f} hound
izle
sleuth
izle
supervene
izle
{f} trail

Boys trail girls in language skills. - Oğlanlar dil becerileri konusunda kızları izler.

I don't want to leave any paper trails. - Ben herhangi kağıt izleri bırakmak istemiyorum.

izle
dogs

The hunting dogs followed the scent of the fox. - Av köpekleri tilkinin kokusunu izledi.

izle
dogged
izle
spoor
Английский Язык - Английский Язык

Определение izlenen в Английский Язык Английский Язык словарь

izle
A spark, ember