It had an effect very different from the one intended.
- Onun istenilenden çok farklı bir etkisi vardı.
Your friends from Boston are more than welcome to come to my party tonight, too.
- Bostonlu arkadaşların da istenilenden daha çok bu gece partime gelecekler.
Would you like some coffee?
- Biraz kahve ister misin?
Would you like to dance with me?
- Benimle dans etmek ister misin?
Reservations are required.
- Rezervasyon isteniyor.
I am sorry, but I cannot meet your requirement.
- Üzgünüm ama isteğinizi yerine getiremem.
A map is available upon request.
- İstek üzerine bir harita mevcuttur.
Did you request a new desk?
- Yeni bir masa istediniz mi?
I would like to but I have a required course tonight.
- İsterim ama bu gece gerekli bir kursum var.
Reservations are required.
- Rezervasyon isteniyor.
Tom has requested my assistance.
- Tom yardımımı istedi.
Tom requested my assistance.
- Tom yardımımı istedi.
I have some cravings.
- Benim bazı isteklerim var.
Do you want to go to the movies or to the theater?
- Sinemaya mı tiyatroya mı gitmek istersin?
I don't want to see your faces.
- Yüzlerinizi görmek istemiyorum.
Tom heard Mary call for help.
- Tom Mary'nin yardım istediğini duydu.
Why didn't Tom call for help?
- Tom neden yardım istemedi?
I assume you are willing to take the risk.
- Riski almaya istekli olduğunuzu varsayıyorum.
An astute reader should be willing to weigh everything they read, including anonymous sources.
- Akıllı bir okuyucu, anonim kaynaklar dahil, okudukları her şeyi tartmak için istekli olmalıdır.
Dan desired to kill Linda.
- Dan Linda'yı öldürmek istedi.
There remains nothing to be desired.
- İstenilen bir şey yok.