Başkalarıyla konuşurken, kollarınız çaprazlama bağlı şekilde onu yapıyorsunuz.
 - When you talk to others, you're doing it with your arms crossed.
Tom çapraz ateşe yakalandı.
 - Tom was caught in the crossfire.
Karım kollarını bağladığında ve ayağını yere vurduğunda, onun kızgın olduğunu biliyorum.
 - When my wife crosses her arms and taps her foot I know she's angry.
Bir kamyon yolun ortasında çaprazlamasına durdu.
 - A truck stopped crosswise in the middle of the road.
Başkalarıyla konuşurken, kollarınız çaprazlama bağlı şekilde onu yapıyorsunuz.
 - When you talk to others, you're doing it with your arms crossed.