O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
- That won't change anything.
Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.
- I listened, but I didn't hear anything.
Senin için her şeyi yapacağım.
- I will do anything for you.
O, onura her şeyden daha çok değer verir.
- He values honor above anything else.
Ondan daha küçük herhangi bir şeyin yok mu?
- Don't you have anything smaller than that?
Eğer bir şeye ihtiyacın olursa haberim olsun.
- Let me know if you are in need of anything.
Senin için ne olsa yapmaya hazırım.
- I am quite willing to do anything for you.
Misako hakkında hiç bir şey duydun mu?
- Do you ever hear anything about Misako?
Hiç bir şeyi kontrol edemeyiz.
- We don't control anything.
Kimisi yürüyerek, diğerleri de bisikletle gitti.
- Some went on foot, and others by bicycle.