Tom sıcaklıktan dolayı neredeyse bayılacaktı.
 - Tom almost passed out from the heat.
Bu sıcaklıkta çalışmayı sevmiyorum.
 - I don't like studying in this heat.
Tom'un Mary ile ateşli bir tartışması vardı.
 - Tom had a heated argument with Mary.
John odaya girdiğinde Tom ve Marry ateşli bir tartışmanın ortasındaydı.
 - Tom and Mary were in the middle of a heated argument when John walked into the room.