Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.
- Sapevano di dover combattere insieme per sconfiggere il nemico comune.
Elimizden gelenin en iyisini yapmak için birlikte çalışalım.
- Lavoriamo insieme per fare il meglio che possiamo.
Beraber kahvaltı edelim mi?
- Facciamo colazione insieme?
Kapadokya'ya beraber gitmeyi ben de çok isterim.
- Anch'io vorrei tanto andare in Cappadocia insieme a te.