insasse

listen to the pronunciation of insasse
Немецкий Язык - Турецкий язык
Английский Язык - Турецкий язык

Определение insasse в Английский Язык Турецкий язык словарь

passenger
{i} yolcu

Kazada yaralanan yolcular en yakın hastaneye götürüldü. - The passengers who were injured in the accident were taken to the nearest hospital.

Ben uyandığımda, diğer tüm yolcular inmişti. - When I woke up, all other passengers had gotten off.

inmate
{i} tutuklu

Tutuklular bir hücrede uyumaya zorlandı, sık sık yan yana. - Inmates were forced to sleep in one cell, often sideways.

Tom son üç yıldır yüksek güvenlikli cezaevinin bir tutuklusudur. - Tom has been an inmate of a high-security prison for the past three years.

inmate
oturan
inmate
oturan kimse ev
inmate
(Askeri) hapis
inmate
oda arkadaşı
passenger
doğması beklenen çocuk
passenger
seyyah gezmen
inmate
(hastane/hapishane/vb.'de) oda arkadaşı
inmate
{i} birlikte oturan kimse
inmate
oda arkadaş
inmate
(Askeri) Mahpus
inmate
{i} sakin
inmate
başkası ile aynı evde oturan kimse
inmate
{i} hapishanede/akıl hastanesinde bulunan kimse
inmate
{i} oturan kimse (ev)
passenger
{i} gezgin
Немецкий Язык - Английский Язык
inmate
passenger
motor vehicle passenger
car passenger