in all likelihood.

listen to the pronunciation of in all likelihood.
Английский Язык - Турецкий язык

Определение in all likelihood. в Английский Язык Турецкий язык словарь

probably
muhtemelen

Onların kararını etkileyen muhtemelen oydu. - That was probably what influenced their decision.

Onun fikri muhtemelen kabul edilecek. - His opinion will probably be accepted.

probably
galiba

Bu kış galiba çok soğuk olacak. - This winter will probably be very cold.

Galiba biraz kilo vermeliyim. - I should probably lose a little weight.

probably
olasılıkla

Tom büyük olasılıkla kayboldu. - Tom is probably lost.

Eğer kahvaltı yapmazsanız, büyük olasılıkla sabah acıkırsınız ve işinizde önceki gibi verimli olmazsınız. - If you don't eat breakfast, you'll probably be hungry during the morning and won't be as efficient at work as you could be.

in all likelihood
büyük ihtimalle
probably
büyük bir olasılıkla
probably
büyük olasılıkla

Fakat büyük olasılıkla sonuncu olacağım, bu acınacak bir durum. - But probably I'll be the last, which is a pity.

O büyük olasılıkla başarısız olacak. - He will probably fail.

probably
büyük bir ihtimalle
probably
belki de

Çok meşgulüm, bu nedenle belki de yarın gelemeyeceğim. - I'm very busy so probably I won't be able to come tomorrow.

Belki de Tom'a bunu yapmak istemediğini söylemen gerekir. - You should probably tell Tom you don't want to do that.

probably
herhalde, büyük bir ihtimalle/olasılıkla
Английский Язык - Английский Язык
probably
Very probably; almost certainly

I can now conjecture readily that this streak of light was, in all likelihood, a gleam from a lantern carried by some one across the lawn.

With considerable certainty; without much doubt, likely, in all probability, belike

In all likelihood we are headed for war.