Bu aslında oldukça basit.
- It's basically quite simple.
Tom aslında Mary'nin yaptığı aynı şeyi yapar.
- Tom does basically the same thing as Mary does.
Ben temelde hiç kimseyim.
- I'm basically a nobody.
Temelde ben dürüst bir insanım.
- Basically, I am a honest person.
Temel olarak, aynı şeydir.
- Basically, it is the same thing.
Onların söylediği şey temel olarak budur.
- That's basically what they're saying.
They've added some fancy features, but it's basically still a car.