Tom oldukça akıcı biçimde Fransızca konuştu.
- Tom spoke French quite fluently.
Fransızca konuşabilir, üstelik akıcı biçimde.
- She can speak French and she speaks it fluently.
O akıcı bir biçimde Çince konuşur.
- He speaks Chinese fluently.
Fransızcayı akıcı bir biçimde konuşuyor musun?
- Do you speak French fluently?
Rusçayı akıcı bir şekilde konuşabilmek isterim.
- I want to be able to speak Russian fluently.
David Fransızcayı akıcı bir şekilde konuşabilir.
- David can speak French fluently.