illustration search example

listen to the pronunciation of illustration search example
Английский Язык - Турецкий язык

Определение illustration search example в Английский Язык Турецкий язык словарь

women
kadınlar

Kadınlar gerçekten oldukça tehlikeliler. Bu konuda ne kadar çok düşünürsem, o kadar çok yüz örtüsünün arkasındaki nedeni anlayabileceğim. - Women really are quite dangerous. The more I think about this, the more I'm able to understand the reasoning behind face covering.

Kadınlar gerçekten ellerinden geleni yaptılar. - The women really gave it their utmost.

children
çocuklar

O, çocuklarını kendi etrafına topladı. - He gathered his children around him.

Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar. - Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.

women
kadın

Japon kadınları bebeklerini sırtlarında taşırlar. - Japanese women carry their babies on their backs.

Kadınlar ondan hoşlanmadılar. - Women didn't care for him.

men
adam

Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı. - Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.

Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı. - Before meeting him, Pizzaro hid many of his men and guns near the town.

children
i., çoğ., bak. child
children
çocuk

O, çocuklarını kendi etrafına topladı. - He gathered his children around him.

Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi. - It seems that the children will have to sleep on the floor.

men
insan/erkek/adam
children
çocukları

Ebeveynler çocuklarına yalan söylemenin yanlış bir şey olduğunu öğretirler. - Parents teach their children that it's wrong to lie.

Çocukları çantaya koymayın. - Don't put children into the bag.

children
(Bilgisayar) alttakiler
children
döl döş
women
kadın milleti
men
(Tıp) Her ay tekrarlayan uterus kanaması (adet) anlamına önek
groups
gruplar

Onlar beşer kişilik gruplar oluşturdular. - They formed themselves in groups of five.

O, birçok gruplara konuşmalar yaptı. - He made speeches to many groups.

men
erkek

Bu yapı erkekleri ve kadınları konaklayan kapsül bir oteldir. - This building is a capsule hotel lodging men and women.

Biz, erkekler kadınları beklemeye alışığız. - We men are used to waiting for the women.

children
childs
women
i., çoğ., bak. woman
Английский Язык - Английский Язык
photographs
men
children
women
groups
illustration search example

    Расстановка переносов

    il·lus·tra·tion search ex·am·ple

    Турецкое произношение

    îlıstreyşın sırç îgzämpıl

    Произношение

    /ˌələsˈtrāsʜən ˈsərʧ əgˈzampəl/ /ˌɪləsˈtreɪʃən ˈsɜrʧ ɪɡˈzæmpəl/
Избранное