I'm casting aspersions on his competency as a statistician.
- Bir istatistikçi olarak onun yeteneğine iftira atıyorum.
The statistical data presented in her paper is of great use for us in estimating the frequency of the movement.
- Onun raporunda sunulan istatistiki veriler hareketin sıklığını tahmin etmede bizim için çok faydalı.
Check out these stats.
- Bu istatistiklere göz at.
Statistically speaking, flying in a plane is much safer than traveling by car.
- İstatistiksel olarak konuşursak bir uçakla uçmak bir arabayla seyahat etmekten çok daha güvenlidir.
The statistical data presented in her paper is of great use for us in estimating the frequency of the movement.
- Onun raporunda sunulan istatistiki veriler hareketin sıklığını tahmin etmede bizim için çok faydalı.
Statistics don't always tell the whole story.
- İstatistikler her zaman bütün hikayeyi anlatmaz.
The statistics show that our standard of living is high.
- İstatistikler bizim yaşam standardımızın yüksek olduğunu gösteriyor.
According to statistics, men's wages are higher than women's.
- İstatistiklere göre, erkek ücretleri kadınlarınkinden daha yüksek.
The statistics are in our favor.
- İstatistikler lehimizde.