War is a crime against humanity.
 - Savaş, insanlık dışı bir suçtur.
Products with GMO are dangerous to human life.
 - GDO'lu ürünler insan hayatı için tehlikelidir.
Man is the only animal that can laugh.
 - İnsan gülebilen tek hayvandır.
There are many people in Asia.
 - Asya'da bir sürü insan vardır.
Language changes as human beings do.
 - İnsanoğlu değiştikçe dil de değişir.
All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.
 - Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
He has done many things for poor people.
 - O, yoksul insanlar için pek çok şey yaptı.
What sort of person would do that kind of thing?
 - O tür şeyi ne tip insan yapardı?
Isn't that the most humane punishment for criminals?
 - Bu, suçlular için en insancıl ceza değil midir?
All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.
 - Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
As a result, people have got so used to being paid this way that they're uncomfortable with any other.
 - Sonuçta, insanlar kendilerine bu şekilde ödeme yapılmasına öyle alışmışlar ki başka türlüsünden rahatsız oluyorlar.
The buying and selling of peoples' personal information is becoming a big issue.
 - İnsanların kişisel bilgilerini almak ve satmak önemli bir sorun oluyor.
The development of the personal computer has revolutionised the way people work, the way they live, and the way they interact with each other.
 - Kişisel bilgisayarın gelişmesi insanların çalışma tarzında, yaşama tarzında ve birbirleriyle etkileşime girme tarzında devrim yapmıştır.
All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.
 - Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
 - Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
Bitterness and revenge are not part of my character. Life's too short. One shouldn't spend time on bitterness and revenge.
 - Acılık ve intikam benim karakterimin bir parçası değildir. Hayat çok kısa. Bir insanın acılık ve intikam üzerine zaman harcamaması gerekir.
You're a terrible judge of character.
 - Sen kötü bir insan sarrafısın.
I am an honest person.
 - Ben dürüst bir insanım.
You are a mean person.
 - Sen kötü bir insansın.
Does mankind have dominion over animals and birds?
 - İnsanların hayvanlar ve kuşlar üzerinde hakimiyeti var mıdır?
Men, dogs, fish, and birds are all animals.
 - İnsanlar, köpekler, ve kuşlar hepsi hayvandır.
Each human being is an individual.
 - Her insan bir bireydir.
This book says the earliest man-made bridges date back to the New Stone Age.
 - Bu kitap en eski insan yapısı köprülerin Yeni Taş Çağına kadar uzandığını söylüyor.
Poverty is not an accident. Like slavery and apartheid, it is man-made and can be removed by the actions of human beings.
 - Yoksulluk tesadüf değildir. Kölelik ve apartheid gibi insan ürünüdür ve insan etkinlikleriyle ortadan kaldırılabilir.
All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.
 - Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
After First Contact, the material and spiritual development of humanity flourished.
 - İlk temastan sonra, insanlığın maddesel ve ruhsal gelişimi ilerledi.
Above the moon, everything is eternal; below, there is nothing save mortality.
 - Ayın üstünde, her şey sonsuz; altında, insanoğlu hariç bir şey yok.
The people on this earth are all mortals.
 - Bu dünyadaki insanların hepsi ölümlüdür.
Music is a common speech for humanity.
 - Müzik insanlık için ortak bir dildir.
War is a crime against humanity.
 - Savaş, insanlık dışı bir suçtur.
Eating animals is not that different from anthropophagy or cannibalism.
 - Hayvanları yeme, insan yeme ve yamyamlıktan o kadar farklı değildir.
What anthropoid would your girlfriend be most like? What a question... Well, um... An orangutan, I guess.
 - Kız arkadaşını en çok hangi insansı maymuna benzetirdin? Ne biçim bir soru ... Peki, um ...Sanırım, bir orangutan.
He is a very forgetful fellow.
 - O, çok unutkan bir insandır.
The most instinctive act of nearly every creature is to protect its young, and with humans, this response persists for a lifetime.
 - Neredeyse her canlının en içgüdüsel davranışı küçüklerini korumaktır, ve insanlarda bu müdahale hayat boyu sürer.
Man is the only creature that consumes without producing. He does not give milk, he does not lay eggs, he is too weak to pull the plough, he cannot run fast enough to catch rabbits.
 - İnsan, üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurtlamaz, pulluğu çekmek için çok zayıf, tavşanları yakalamak için yeterince hızlı koşamaz.