His book is famous not only in England but also in Japan.
- Onun kitabı sadece İngiltere'de ünlü değil, Japonya'da da ünlü.
She is coming from England.
- O İngiltere'den geliyor.
Great Britain has voted to leave the European Union.
- İngiltere Avrupa Birliğini terk etmek için oy kullandı.
Argentina fought a war with Great Britain over the Falkland Islands.
- Arjantin, Falkland Adaları için İngiltere'yle savaş yaptı.
She didn't speak English when she arrived in England.
- O İngiltere'ye geldiğinde İngilizce bilmiyordu.
The Normans' conquest of England had a great effect on the English language.
- Normanların İngiltere'yi istila etmesinin İngiliz dili üzerinde çok büyük etkisi olmuştur.
His book is famous not only in England but also in Japan.
- Onun kitabı sadece İngiltere'de ünlü değil, Japonya'da da ünlü.
The Normans conquered England in 1066.
- Normanlar İngiltere'yi 1066'da ele geçirdi.
Laurie is going to the United Kingdom for vacation.
- Laurie tatil için İngiltere'ye gidiyor.
The United Kingdom is comprised of England, Scotland, Wales, and Northern Ireland.
- Birleşik Krallık; İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'dan oluşur.