i̇ndirim

listen to the pronunciation of i̇ndirim
Турецкий язык - Английский Язык

Определение i̇ndirim в Турецкий язык Английский Язык словарь

indirim
discount

Tom is able to buy many things he needs at a local discount store. - Tom yerel bir indirimli mağazada ihtiyacı olan birçok şeyi satın alabilir.

If you request a further discount, we suggest changing the terms of payment. - Daha fazla bir indirim talep ederseniz, ödeme koşullarını değiştirmeyi öneririz.

indirim
reduction

We would ask you to give us a price reduction of 5%. - Bize %5'lik bir fiyat indirimi vermenizi istiyoruz.

It's not about cost reduction. - Bu, maliyet indirimi ile ilgili değil.

indirim
rebate

My cat ate a part of the rebate check. - Kedim, indirim çekinin bir parçasını yedi.

indirim
abridgment
indirim
(Ticaret) damp
indirim
(Bilgisayar,Ticaret) sale

Japanese beef was on sale yesterday. - Japon dana eti dün indirimli idi.

Apples were on sale today. - Elmalar bugün indirimli.

indirim
degradation
indirim
(Ticaret) relief
indirim
remission
indirim
(Ticaret) recoupment
indirim
cutback
indirim
off

Could you knock a little off the price? - Biraz indirim yapabilir misiniz?

Today, we're selling that at twenty-five percent off our usual price. - Bugün normal fiyatımızdan yüzde yirmi beş indirimle satıyoruz.

indirim
(Ticaret) deductible

What's the deductible on your insurance? - Senin sigortanda indirimli nedir?

This insurance has a high deductible. - Bu sigortanın yüksek bir indirimi var.

indirim
sales

Advertisements for discounts and sales constantly arrive on Tom's mobile phone. - İndirimler ve satışlarla ilgili ilanlar sürekli olarak Tom'un cep telefonuna geliyor.

indirim
mus. downward transposition
indirim
reduction, discount, cutback " tenzilat, ıskonto; sales
indirim
allowance
indirim
allowance for cash
indirim
degression
indirim
purchase discount
indirim
cut

The plan announced Tuesday calls for $54 billion in tax cuts. - Salı günü yayınlanan planda 54 milyar dolar vergi indirimi duyuruldu.

The Republicans want more tax cuts for the rich. - Cumhuriyetçiler, zenginler için daha fazla vergi indirimi istiyor.

indirim
price cut
indirim
abatement
indirim
reduction (in price); discount
indirim
deduction

The tax agent allowed the deduction. - Vergi ajanı indirime izin verdi.

indirim
offtake
indirim
price cutting
indirim
(Hukuk) reduction, remission
indirim yapmak
discount
indirim
(Nükleer Bilimler) dumping
indirim mağazası
(Ticaret) discount store
indirim oranları
discount rates
indirim uygulamak
(Politika, Siyaset) make a reduction
indirim uygulamak
(Politika, Siyaset) grant a remission
indirim yapan mağazalar
discount houses
indirim yaparak
(Ticaret) damping
indirim yapma
(Ticaret) reduction
indirim yapmak
(Ticaret) deduct
indirim yapmak
(Politika, Siyaset) apply reduction
indirim yapmak
(Ticaret) make a deduction
indirim yapmak
rebate
indirim yapmak
make a deduction of
indirim yapmak
(Politika, Siyaset) make a reduction
indirim yapmak
make a discount
indirim yapmak
(Ticaret) damping
indirim yapmak
(deyim) close out
indirim yapmak
(Politika, Siyaset) apply a reduction
indirim yapmak
(Ticaret) damp
indirim yapmak
(Politika, Siyaset) make reduction
indirimler
(Ticaret) relief
özel indirim
special

Your initial order is subject to a special discount of 5%. - İlk siparişiniz% 5 oranında özel indirime tabidir.

 indirim
reduction
bir indirim uygulamak
(Hukuk) (yapmak) to apply (make) a reduction
emisyon indirim birimi
emission reduction units
engelliler için indirim var mı
Are there any discounts for the disabled
grup için indirim var mı
Are there any discounts for groups
indirim
markdown
indirim büyük başlıkları
discount banners
indirim büyük başlığı
discount banner
indirim damgası
(Ticaret) green stamp
indirim denetimi
(Askeri) inspection of reduction
indirim el ilanları
discount flyers
indirim kartpostalları
(Bilgisayar) sale postcards
indirim kuponu
(Ticaret) trading stamps
indirim sahası
(Askeri) reduction area
indirim sezonu
discount season
indirim talep etmek
(Ticaret) ask a reduction
indirim uygulamak
(Hukuk) (yapmak) to apply (make) a reduction, to grant a remission
indirim yapma
price cutting
indirim yapmak
knock off
indirim yapmak
to discount, to make a deduction
indirim yapmak
shade
indirim yapmak
give a discount
indirim yapmak
allow
indirim yaptırmak
cut down
indirim yapılabilir
allowable
indirim yok
(Sigorta) no discount
mevsimlik indirim
(Ticaret) seasonal discount
yaşlılar için indirim
senior citizen discount
yaşlılar için indirim var mı
Are there any discounts for senior citizens
çocuklar için indirim var mı
Are there any discounts for children
özel indirim
special discount
özel indirim
special offer
öğrenciler için indirim var mı
Are there any discounts for students
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение i̇ndirim в Турецкий язык Турецкий язык словарь

indirim
Fiyatta yapılan değer düşürümü, tenzilat, iskonto: "Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı."- Ç. Altan
indirim
Fiyatta yapılan değer düşürümü, tenzilât, iskonto
indirim yapmak
Fiyatta değer düşürümü yapmak, iskonto yapmak
Английский Язык - Турецкий язык

Определение i̇ndirim в Английский Язык Турецкий язык словарь

rebate indirim
indirim yapmak
i̇ndirim
Избранное