I need three markers.
 - Üç tane işaretleyiciye ihtiyacım var.
Tom doesn't understand social cues.
 - Tom sosyal işaretleri anlamıyor.
Stand by for my signal.
 - İşaretim için beklemede kalın.
He signaled that I should follow him.
 - O, benim onu izlemem gerektiğinin işaretini verdi.
The answer was marked wrong.
 - Cevap yanlış işaretlendi.
He put a mark on the page.
 - O, sayfaya bir işaret koydu.
I can't see the road signs in this fog.
 - Bu siste yol işaretlerini göremiyorum.
He signaled that I should follow him.
 - O, benim onu izlemem gerektiğinin işaretini verdi.
This dog breed has very special markings.
 - Bu köpek ırkının çok özel işaretleri var.
Tom gestured for Mary to go inside.
 - Tom Mary'nin içeri girmesi için işaret etti.
Tom gestured for Mary to sit down.
 - Tom Mary'nin oturması için işaret etti.
There was no indication that anything was wrong.
 - Bir şeyin ters gittiğine dair hiçbir işaret yoktu.
I see no indication of that ever happening.
 - Onun olup bittiğine dair bir işaret görmüyorum.
The old German mail carrier did not want to touch the package marked gift.
 - Yaşlı Alman posta taşıyıcı hediye işaretli pakete dokunmak istemedi.
Are there any landmarks?
 - Doğal sınır işaretleri var mı?
There is a fence marking the boundary between our yard and the neighbor's.
 - Bizim ve komşunun avlusu arasındaki sınırı işaretlemek için bir çit vardır.
This dog breed has very special markings.
 - Bu köpek ırkının çok özel işaretleri var.
Tom motioned for Mary to enter.
 - Tom Mary'nin girmesi için el ile işaret etti.
He motioned me to stand up.
 - O, ayağa kalkmam için eli ile işaret etti.
The advent of the euro is the beacon for the new millennium.
 - Euronun gelişi yeni binyılın işaretidir.
Exclamation marks are used much more frequently in German than they are in English.
 - Ünlem işaretleri Almancada İngilizcedekilerden çok daha sık olarak kullanılır.
I don't know how to use quotation marks.
 - Tırnak işaretlerinin nasıl kullanılacağını bilmiyorum.
Most signs around here are written in French.
 - Civardaki birçok işaretler Fransızca yazılmış.
All the signs are that she is getting better.
 - Bütün işaretler onun daha iyiye gittiği yönünde.
His index finger is shorter than his ring finger.
 - Onun işaret parmağı yüzük parmağından daha kısadır.
He grabbed the butterfly with his thumb and index finger.
 - O, başparmak ve işaret parmağıyla kelebeği yakaladı.
A nod is a sign of agreement.
 - Bir baş sallama bir onay işaretidir.
Tom signaled Mary with a nod.
 - Tom başını sallayarak Mary'ye işaret etti