Tom yaratıcı yazım dersi aldı.
- Tom took a creative writing class.
Japon yazım düzeni çok karmaşıktır, iki binden fazla karakteri olan üç tane alfabe vardır.
- The Japanese writing system is very complicated, it has three alphabets with more than two thousand characters.
Tek yazılması gereken iki kelimeyi, iki ayrı kelime olarak yazmak Norveç'te büyük bir problemdir.
- Writing two separate words when it should be written as one is a big problem in Norway.
Bir mektup yazıyorum.
- I'm writing a letter.
Ona her hafta yazdığını hatırlıyor.
- He remembers writing to her every week.
Birkaç hata dışında yazınız iyi.
- Your writing is good except for a few mistakes.
O bazı arkadaşlarına yazıyor.
- He is writing to some friends of his.
Taro, dönem ödevi yazıyor.
- Taro is writing a term paper.
Tom günün çoğunu yerel bir dergi için bir makale yazarak geçirdi.
- Tom spent the better part of the day writing an article for a local magazine.
O yazarak hayatını kazanır.
- He earns his living by writing.
Eşcinsellikle ilgili birçok yazılı eser vardı.
- There were a lot of writings about homosexuality.
O şimdi bir mektup yazıyor.
- She is writing a letter now.
Okumayı yazmaya tercih ederim.
- I prefer reading to writing.
Tom son üç yıldır yaratıcı yazarlık eğitimi veriyor.
- Tom has been teaching creative writing for the past three years.
O da bir kitap yazıyor.
- She's also writing a book.
Şimdi bir kitap yazmakla meşgulüm.
- I'm now busy writing a book.
Eşcinsellikle ilgili birçok yazılı eser vardı.
- There were a lot of writings about homosexuality.
Yazı yazmanın amacı, başkalarını görmesini sağlamaktır.
- The goal of writing is to make others see.
Yazı yazmaktan usandım.
- I'm tired of writing.