The woman who he thought was his aunt was a stranger.
 - Halası olduğunu düşündüğü kadın bir yabancıydı.
My aunt has three children.
 - Halamın üç çocuğu var.
France's currency was the franc, and its symbol was ₣. While it is no longer used in France, francs are still in use in some former French colonies such as Guinea.
 - Fransa'nın para birimi franktı ve sembolü ₣ idi. Frank Fransa'da artık kullanılmıyor ama Gine gibi bazı eski Fransız kolonilerinde hâlâ kullanılmaktadır.
If it hadn't been for you, he would still be alive.
 - Sen olmasaydın, o hâlâ hayatta olacaktı.
If it hadn't been for you, he would still be alive.
 - Sen olmasaydın, o hâlâ hayatta olacaktı.
Hello? Are you still here?
 - Merhaba? Hâlâ burada mısın?
Idiot! She's not being honest when she says she loves you. Haven't you figured it out yet? She's just a gold digger.
 - Aptal! Seni sevdiğini söylediğinde dürüst olmuyor. Hâlâ anlamadın mı? O, tam bir altın arayıcısı.
As far as I know, she has not yet married.
 - Bildiğim kadarıyla, o hâlâ bekâr.
The girl answered: Yes, auntie, I'll eat them both.
 - Kız cevap verdi: Evet halacığım ikisini yiyeceğim.
Babanın kız kardeşine hala denir.
 - Babanın bacısına hala denir.