Babaannem uçabiliyor.
- Meine Großmutter kann fliegen.
Tom'un büyük büyük büyük babaannesi İskoçya'da yaşadı.
- Tom's great-great-great grandmother lived in Scotland.
Babaannem uçabiliyor.
- My grandmother is able to fly.
Anneannemin ölümü büyük bir şok oldu.
- My grandmother's death was a big shock.
Anneannem yavaşça konuşuyor.
- My grandmother speaks slowly.
Büyük annem sağlıklı ve yalnız yaşıyor.
- My grandmother is in sound health and lives alone.
O, genç olduğu için, hasta büyük annesine özveriyle hizmet etti.
- Young as she was, she devotedly attended on her sick grandmother.
Büyükannem bir motosiklet sürebilir, ve dahası bir bisikleti de.
- My grandmother can ride a motorcycle, and what's more, a bicycle.
Büyükannem akşam yürüyüşe gidiyor.
- My grandmother goes for a walk in the evening.
Bugün ninemin doğum günü.
- Today's my grandmother's birthday.
Büyükannenin ilk adını hatırlıyor musun? - Hayır, ona her zaman sadece nine derdim.
- Do you remember the first name of your grandmother? - No, I just always called her granny.
My grandmother was a farmer.
- Meine Großmutter war eine Bäuerin.
Grandmother's ashes are in an urn at the temple.
- Die Asche von Großmutter ist in einer Urne im Tempel.