I shall hide the key so that you cannot open the suitcase.
 - Bavulu açamayasın diye anahtarı gizleyeceğim.
He couldn't think where to hide it.
 - Onu nereye gizleyeceğini düşünemedi.
The money was hidden beneath the floorboards.
 - Para döşeme tahtalarının altında gizlenmişti.
The sun was hidden in the moon's shadow.
 - Güneş ayın gölgesine gizlenmişti.
We can normally conceal our thoughts from others.
 - Biz normalde düşüncelerimizi başkalarından gizleyebiliriz.
Mrs Cockburn concealed her name lest the knowledge of her sex and youth should produce a prejudice against her work.
 - Gençlik ve cinsiyetiyle ilgili bilgi işine karşı bir ön yargıya sebep olmasın diye Bayan Cockburn adını gizledi.
He disguised himself as a salesman and visited her house.
 - Bir satıcı olarak kimliğini gizledi ve onun evini ziyaret etti.
She disguised herself as him.
 - O, kendini o olarak gizledi.
Tom isn't very good at concealing the way he really feels.
 - Tom gerçekten hissettiği şekli gizlemede çok iyi değildir.
Tom has done a pretty good job concealing his dissatisfaction.
 - Tom memnuniyetsizliğini gizleyen oldukça iyi bir iş yaptı.
Tom concealed his pistol under his coat.
 - Tom silahını paltosunun altında gizledi.
Mrs Cockburn concealed her name lest the knowledge of her sex and youth should produce a prejudice against her work.
 - Gençlik ve cinsiyetiyle ilgili bilgi işine karşı bir ön yargıya sebep olmasın diye Bayan Cockburn adını gizledi.
The thief disguised himself as an old lady.
 - Hırsız yaşlı bir kadın olarak kendini gizledi.
She disguised herself as him.
 - O, kendini o olarak gizledi.