Stow away carefully the clothes you removed.
- Çıkardığın giysileri dikkatlice yerine koy.
He always wears dark clothes.
- O her zaman koyu giysiler giyer.
She wears beautiful clothes.
- O, güzel giysiler giyer.
Tom and Mary even always wear the same color clothes.
- Tom ve Mary her zaman aynı renk giysileri bile giyiyorlar.
I made this clothing myself.
- Bu giysiyi ben kendim yaptım.
I sell clothing online.
- İnternetten giysi satıyorum.
Tom was dressed in clothes similar to John's.
- Tom John'ınkine benzer giysiler giymişti.
That dress really becomes him.
- Bu giysi ona gerçekten yakışıyor.
These garments are made from wool.
- Bu giysiler yünden yapılır.
The qipao is a classic female garment that originated in 17th century China.
- Qipao 17.yüzyıl Çin'inde yaratılmış klasik kadın giysisidir.
We went up by two floors in order to reach the apparel stalls.
- Giysi tezgahlarına ulaşmak için iki kat yukarı çıktık.
What kind of costumes did you buy for the children?
- Çocuklar için ne tür giysiler aldın?
Where can I rent a costume?
- Nereden bir giysi kiralayabilirim?
My grandmother likes to weave things.
- Büyük annem giysiler örmeyi seviyor.
We mustn't forget their sports gear.
- Biz onların spor giysilerini unutmamalıyız.
Mary was wearing a black robe.
- Mary siyah bir giysi giyiyordu.